Fizikçinin Yeni Teorisi, Evrenin Her Şeye Rağmen Genişlemediğini Öneriyor

Yeni bir araştırmanın sonuçları, yayınlanan Klasik ve Kuantum Yerçekimi, evrenin genişleme teorisinin yanlış olabileceğini öne sürüyor. Yeni yaklaşım, bilim adamlarının evrendeki enerji ve maddenin yaklaşık %95'ini oluşturduğuna inandıkları karanlık madde ve karanlık enerjinin gizemine de ipuçları veriyor.

Bilimsel makalenin yazarı, Cenevre Üniversitesi'nde teorik fizikçi ve öğretim görevlisi olan Lucas Lombrisier'dir. Evrenin karanlık enerji nedeniyle sürekli genişlediğine dair genel kabul gören teori hakkında şüphe uyandırıyor. Onaylaması kırmızıya kaymadır, yani ışığın dalga boyunun tayfın kırmızı ucuna kayması o kadar güçlüdür, bu ışığı yayan galaksiler Dünya'dan o kadar fazla çıkarılır.

Lombrisier'in matematiksel yorumuna göre, Einstein'ın bir zamanlar sahip olduğu varsayıma uygun olarak evren aslında düz ve durağandır. Yanlışlıkla evrenin genişlemesine kanıt sandığımız şey, aslında parçacıkların kütlesinin zaman içindeki evrimi ile açıklanır.

Fizikçinin önerdiği evren modelinde, protonlar ve nötronlar uzay-zamanı delen bir alandan ortaya çıkıyor. Bu alanın kütlesi zamanla değişir ve bu, içinde doğan parçacıkların kütlesini de etkiler. Ancak bu kütle kayması, evrenin genişlemesiyle değil, evrimle açıklanır ve kırmızıya kaymaya yol açan da alandaki değişikliktir.

Statik bir evren, karanlık madde problemini de açıklar. Lombrisier'e göre, alandaki bir değişiklik, bir aksiyon alanının oluşumuna yol açabilir (aksyonlar, karanlık maddenin oluşabileceği varsayımsal parçacıklardır). Karanlık enerji ile daha da basittir: onunla ilişkili etkiler, temel parçacıkların kütlesindeki bir değişiklikle açıklanır ve karanlık enerjinin varlığına duyulan ihtiyaç tamamen ortadan kalkar.

Bu ilginç bir teori, ancak dikkatle ele alınması gerekiyor, çünkü bazı unsurları gözlemle doğrulanamıyor - en azından yakın gelecekte.